20 Ocak 2011 Perşembe

Güneş Gazetesi Yazı Dizisi 1 /18.01.2011

BAŞLARKEN:
21. yüzyılın görselliğe verdiği önem ortadayken estetik cerrahi işlemlere giderek artan talebe şaşırmamak gerekiyor. Yıllardır bana gelen hastaların belli bir sorunu tariflerken çok net olduklarını, ancak bu sorunun giderilmesi için gereken işlem konusunda yanlış fikirlere sahip olduklarını gördüm. Bu nedenle önümüzdeki birkaç gün içinde, en sık uygulanan plastik cerrahi işlemleri bölgelerine göre sınıflandırarak değişik bir bakış açısından sizlere anlatacağım. Böylece mevcut deformitenin giderilmesi için bir plastik cerrahın nasıl analiz yaptığını görebileceksiniz. Bu yazı dizisinde; insanları plastik cerrahi işlemlere iten faktörlerin neler olduğunu, kimlerin hangi ameliyatlar için ideal hasta olduğunu, kimlerin niçin ameliyat edilmemesi gerektiğini ve ayrıca belli başlı ameliyatlar için ortalama fiyat aralıklarını bulacaksınız.  
Aynadaki görüntü:
İlk yaşlılık belirtilerini aynaya baktığımızda yüzümüzde görürüz. Otuzlu yaşlarından itibaren ileri yaşalara kadar farklı farklı şikayetlerle hastalar bizlere gelir. Çoğunun ortak noktası gençlik yıllarındaki gibi dinamik gözükmektir. Farklı bir kişi olmak istemezler, ama fiziksel görüntülerinin hissettikleri yaşla uyumunu isterler. Farklı bir kişi olmak isteyen hastalar ise benim için dikkatli olunması gereken gruptadır, çünkü bu hastaların ameliyat sonrası mutlu olamaları da zordur.
 Aynaya baktığımızda ilk farkedilen yaşlanma belirtileri alındaki ve göz çevresindeki kırışıklıklardır. Genelde otuzlu yaşlarda ortaya çıkan bu kırışıklıkları kırklı yaşlara gelindiğinde göz kapaklarındaki sarkmalar ve torbalanmalar takip eder. Ellilere gelince yanaklar, yüzün alt yarısı ve boyunda gevşemeler de belirgin hale gelir. Bu yaşlarda özellikle güneş ve sigaranın etkisine de bağlı olarak ciltte incelme ve lekelenmeler de ortaya çıkar. Yüz estetiğindeki başarının sırrı yüzü bir bütün olarak ele almaktan geçiyor. Yüzünde genel yaşlanma belirtileri olan 55 yaşında bir hastanın sadece göz kapaklarını ameliyat ederseniz ancak kısmen faydalı olursunuz. Tam bir etki istiyorsanız yüz germe ameliyatını da ilave etmek gerekecektir.
Alında, kaşların arasında ve göz kenarlarında ilk ortaya çıkan kırışıklıklar için  genellikle botulinum toksin enjeksiyonları tatmin edici sonuç veriyor. Bunun tek dezavantajı belirli aralıklarla yenilenme gereksinimi. Gözlerin ortaya çıktığı daha dinamik bir bakış için genellikle kaşlar, üst ve alt göz kapaklarını birlikte değerlendirmek gerekiyor. Bazı hastaların kaşları olması gerektiği seviyeden düşük olduğu için üst göz kapaklarında fazlalık varmış gibi gözükür. Bu durumda kaşları yukarı kaldırmadan üst göz kapağındaki fazla dokuyu almak genelde sorunu daha da büyütür. Düşük kaşları yukarı kaldırmak için eskiden uzun kesilerle ve daha fazla iz bırakarak yapılan alın germe ve kaş asma ameliyatları artık çoğu hastada endoskopik yöntemlerle ve çok daha az iz ile gerçekleştirilmektedir. Kaşların seviyesi normal olduğu halde üst göz kapağında deri fazlası ve sarkıklıklar varsa bu durumda üst blefaroplasti ameliyatı size göre demektir. Bu ameliyat tek başına yapılacaksa lokal anestezi ile yapılan hızlı bir işlemdir. Alt göz kapağında gevşeklik ve torbalanmalar olduğu durumda alt blefaroplasti ameliyatıyla sorunu gidermek mümkün. Bu ameliyatta son yıllarda önemli konsept değişimi oldu. Eskiden sadece göz kapağını içeren ve yağ çıkarılmasına dayalı teknikler artık giderek daha az kullanılıyor. Bunun yerine hastanın mevcut yağ dokusunun korunduğu ancak yeniden şekillendirildiği ve göz kapağıyla birlikte yanakların da gerdirildiği orta yüz germe ameliyatı daha fazla kabul görüyor. Bu sayede alt göz kapağında daha az komplikasyonla daha kalıcı sonuçlar elde etmek mümkün.
Daha ileri yaş gruplarında, yanakları çökmüş, yüzün alt kısmında gevşeme ve sarkıklıklar oluşmuş, boynunda katlantılar oluşmuş olanlarda yüz ve boyun germe ameliyatını düşünmek gerekir. Yüz ve boyun bölgesi birbiriyle devamlılık oluşturduğundan hastaların büyük kısmında her iki bölgeyi birlikte ameliyat etmek gerekir. Hastanın durumuna  ve arzusuna göre bu işlemi göz çevresi ve alna yönelik operasyonlarla birleştirmek de mümkündür. 
Cerrahi yöntemler yüzün üç boyutlu şekillendirilmesine yardımcıdır. Bu sayede çukurlaşan kısımlar düzeltilir, sarkma ve kırışıklığa sebep olan deri fazlası çıkarılır. Yüze yeniden gençlik şekli kazandırılabilir. Ancak cerrahinin derini yaşlanmasına etkisi yoktur. Deride oluşan yaşlılık belirtileri ve ince kırışıklıklar için laser ve peeling (kimyasal soyma) oldukça başarılıdır. Yine yıllar içinde güneşin etkisiyle ortaya çıkan lekeler ve kılcal damarlanmalar için de değişik çeşitlerde laserler son derece etkilidir. Cilde dirilik, canlılık vermek için de içerisinde çeşitli büyüme faktörleri, vitamin ve mineraller bulunan, gençlik aşısı diye de bilinen enjeksiyonlar faydalı olmaktadır. 
Kimler hangi işlemler için uygun hastadır?
30-40’lı yaşlarda göz kenarlarında, alında ve kaşların arasında kırışıklıkları olanlar: botoks
Alında kırışıklıklar, kaşlarda düşüklük: Alın germe / kaş asma ya da botoks
30-40’lı yaşlarda göz altı çukurlukları ve torbaları:  Alt göz kapağı estetiği / orta yüz germe
45-50 yaş üzeri yüzde ve boyunda yaygın sarkıklıklar ve kırışıklıklar: Yüz/boyun germe
Deride ince kırışıklıklar ve güneş lekeleri: Laser, peeling   

Bazı ameliyatların fiyat aralıkları:
Endoskopik kaş asma/ alın germe           :5000-8000 TL
Üst göz kapağı estetiği                                 :2000-3000 TL
Üst + alt göz kapağı estetiği                        :4000-6000 TL
Yüz germe ameliyatı                                      :8000-12000 TL
Yukarıda belirtilen fiyatlar ortalama aralıklardır. Ücret belirlenmesine etki eden en önemli iki faktör ameliyatın yapılacağı kurumun belirlediği fiyat politikası ve cerrahın belirlediği fiyat politikasıdır.  

Bir sonraki bölüm: Meme – Kadınların merak ettikleri, erkeklerin sormaya utandıkları herşey-

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder